Hastaların büyük kısmı arpacığı kendi haline bırakır ve arpacığın kendiliğinden geçmesini bekler.
Çünkü arpacık geçirenlerin büyük kısmı bunu daha önceden geçirmiştir ve göz hekimine gitmemiştir ama birinci sefer geçirdiğinde genelde doktora gitmekte geç kalırken oradaki şikayetlerin azaldığını yavaş yavaş inmeye başladığını görür ve bunu hastalığın geçtiği yönünde yorumlar.
Halbuki burada hastalık sadece kendini sınırlamakta ancak faktör kapağın içindeki kıkırdakta yaşamaya devam etmektedir.
Arpacığın aynı yerde çıkması gerekmez.
Çünkü kapağın içindeki kıkırdakta yüzlerce bez vardır ve bunların her biri ayrı ayrı enfekte olunabilir.
Bu enfeksiyonu dengede tutmak için muhakkak ilaçla tedavi etmek gerekli olacaktır bu hastalığın yeniden oluşma riskini oldukça azaltır. Eğer kendi haline bırakılırsa bu sefer çevre dokulara yayılıp gözde şişme hatta göz dışı dokularda da enfeksiyona neden olacaktır.
Gözde sürekli arpacık çıkması vücudun direncinin düştüğünün bir işaretidir. Bu direnci düşürecek şey vücuttaki enfeksiyon ve bunun dışındaki hastalıklar olabileceği gibi psikolojik yada düzensiz hayat, uykunun yeterli olmaması olabilir. Bu nedenle sık sık arpacık çıkaran kişiler her şeyden önce hem göz doktoruna hem dahiliyeye hemde gerekiyorsa dahiliyecinin göndereceği diğer branşlara da gitmelidir.