Yapı olarak bir topa benzeyen gözün ortasında bulunan jel benzeri maddenin çevresini 3 tabakadan oluşan bir kılıf sarar. En dışta "sklera" adı verilen beyaz kısım, en içte retina adı verilen ve görmemizi sağlayan kısım ortada da "uvea" bulunur. Göz küresi kabuğunun orta tabakası olan uvea dokusunun iltihabına "ÜVEİT" denir. Uvea gözü besleyen damarları bulundurmaktadır. Buranın iltihabı gözün tüm dokularını etkilemektedir. Bu durum görmeyi ciddi şekilde tehtid eden durumlara neden olmaktadır. Üveit, göz hastalıklarının ayrı bir uzmanlık alanı olarak kabul edilmektedir. Üveit, gecikmeden düzenli olarak takip tedavi olursa ve hastalık hasta tarafından kabul edilir, iyi anlaşılırsa başarılı sonuçlar elde edilebilen bir hastalıktır.
Üveit, gözde tutulduğu yere bağlı olarak değişik isimlerle
adlandırılır. Eğer uveanın ön kısmı olan iris ve ön kamara tutulduysa buna
iritis veya ön üveit, uveanın orta kısmının tutulmasına siklit, uveanın arka
bölümünün tutulmasına ise koroidit denir. Bazı durumlarda tüm uvea etkilenir,
buna da panüveit adı verilir. Üveitlerin %90’ı ön kısmı tutar. Üveit ciddi,
sinsi seyirli ve kronik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde gözde ciddi hasara ve körlüğe
sebep olur. Doğru ve erken tedavi başlanmışsa hastalığın gidişatı genellikle
iyidir. Fakat katarakt, glokom, band keratopatisi ve retina ödemi gibi ciddi
komplikasyonlara sebep olabilir.
Belirtileri Nelerdir?
Işığa karşı hassasiyet, ağrı, gözde kızarıklık, görmenin
azalması, görmede uçuşmalar ve noktalar en önemli belirtilerdir. Bazı hastalarda virüsler, mantarlar,
parazitler üveite neden olabilmektedir. Ayrıca vücudun diğer kısımlarında
bulunan hastalıklar (artritler, Behçet Hastalığı) neden olabilmektedir.